Mühendis kökenli bir eğitimciyim ben, aslında kendime asla eğitimciyim diyemem, insanlara bir şeyler öğretmekten ziyade onlara öğrenmenin yollarını tecrübe etmelerini sağlamayı severim. Hayatta hiç bir şeye inanmam "Matematik" bilimine inandığım kadar ( Fiziğe bile ). Analitik temel bana hayatımın her alanında o kadar çok şey kattı ki, hızlı düşünme, değerleri ortama uyumlu bir şekilde tartma, pek çok işi aynı anda halledebilme, hızlı öğrenme becerisi....
Peki sizce ben ilkokul ve ortaokul günde 2.5 paket sigara içen ve ders başladıktan 15 dakika sonra sigara içmeye giden 15 dakika gelmeyen hepi topu 2-3 dakika adam akıllı ders işleyen ve yıllarca dersime giren matematik hocam sayesinde mi bu becerileri kazandım ? Yoksa, yıllarca siyasetin pislikleri ile ilgilenmiş matematik ile ilgisi olmayan ancak sürekli öğrenmeye meraklı ve bana küçükken zorla ansiklopedi okutan "Lise" mezunu anne ve babamdan mı ? .... Cevabı net bir şekilde veremesem de ilkokul ve ortaokuldaki matematik hocam bana sadece kurallara uymayı öğretti diyebilirim. Eğer kendimi eğitimli insan statüsüne koyarsam beni eğitimli yapan okuldaki hocalarım ya da okulum değil ailemdir....
Türkiye en hızlı şekilde şu dogmayı bırakmalı, "Eğitim Şart", "Eğitim Şart" ve "Eğitim Şart".
Eğitim elbette şart, ama okuyun da memur olun zihniyetindeki aileler, Nitelikten çok niceliğe önem veren okullar ve eşit olmayan okul sistemleri sonunda eğitim şart demek tamamen bir şovdur. Bunun tek sorumlusu Hükümetler değil aynı zamanda Halkın ta kendisidir. Okumaya çalışan ve hayalleri olan öğrencilerdir. Bir okula koyarlar sizi ve sadece sorumluluklarından bahseder, disiplin kurallarından bahseder onlara uymanız gerektiğini söylerler ve Matematik dersine gelince de 2+2=4 derler ve geçerler. İlkokulunuzda şanslıysanız eğlenceli bir öğretmene denk gelir ve belki bir iki oyun oynayarak IQ ve EQ nuzda değişimler yapabilirsiniz, ancak işler ortaokulda ve lisede değişmekte. Sizi saçma sapan sınavlar uğruna yoracak, düşünme yetinizi tembelleştirecek ve korkutacaklar, çünkü sadece önemli olan o aptal sınavlarda 2+2=4 yazabilmenizdir. Aileniz sizin adınıza lisenizi seçecek ve zannedecekler ki sizin için en iyi olan lisede okuyorsunuzdur. Aileler ve öğretmenler yavaş yavaş baskı uygulamaya başlar ve ergenlik çağına giren çocukları artık bunalımlara girer, gizlice sigara ve alkol denemelerini yapar, özel hayatına başka insanları sokmaya başlar bunlarla sorun yaşar ve üzülür, çevresiyle sorunlar yaşar arkadaşlık ilişkilerini kurmakta zorlanır, hayatın aslında farklı bir alanda da olabileceğini düşünmeye başlarken..... HOP! üniversite sınavı !
Peki sizce ben ilkokul ve ortaokul günde 2.5 paket sigara içen ve ders başladıktan 15 dakika sonra sigara içmeye giden 15 dakika gelmeyen hepi topu 2-3 dakika adam akıllı ders işleyen ve yıllarca dersime giren matematik hocam sayesinde mi bu becerileri kazandım ? Yoksa, yıllarca siyasetin pislikleri ile ilgilenmiş matematik ile ilgisi olmayan ancak sürekli öğrenmeye meraklı ve bana küçükken zorla ansiklopedi okutan "Lise" mezunu anne ve babamdan mı ? .... Cevabı net bir şekilde veremesem de ilkokul ve ortaokuldaki matematik hocam bana sadece kurallara uymayı öğretti diyebilirim. Eğer kendimi eğitimli insan statüsüne koyarsam beni eğitimli yapan okuldaki hocalarım ya da okulum değil ailemdir....
Türkiye en hızlı şekilde şu dogmayı bırakmalı, "Eğitim Şart", "Eğitim Şart" ve "Eğitim Şart".
Eğitim elbette şart, ama okuyun da memur olun zihniyetindeki aileler, Nitelikten çok niceliğe önem veren okullar ve eşit olmayan okul sistemleri sonunda eğitim şart demek tamamen bir şovdur. Bunun tek sorumlusu Hükümetler değil aynı zamanda Halkın ta kendisidir. Okumaya çalışan ve hayalleri olan öğrencilerdir. Bir okula koyarlar sizi ve sadece sorumluluklarından bahseder, disiplin kurallarından bahseder onlara uymanız gerektiğini söylerler ve Matematik dersine gelince de 2+2=4 derler ve geçerler. İlkokulunuzda şanslıysanız eğlenceli bir öğretmene denk gelir ve belki bir iki oyun oynayarak IQ ve EQ nuzda değişimler yapabilirsiniz, ancak işler ortaokulda ve lisede değişmekte. Sizi saçma sapan sınavlar uğruna yoracak, düşünme yetinizi tembelleştirecek ve korkutacaklar, çünkü sadece önemli olan o aptal sınavlarda 2+2=4 yazabilmenizdir. Aileniz sizin adınıza lisenizi seçecek ve zannedecekler ki sizin için en iyi olan lisede okuyorsunuzdur. Aileler ve öğretmenler yavaş yavaş baskı uygulamaya başlar ve ergenlik çağına giren çocukları artık bunalımlara girer, gizlice sigara ve alkol denemelerini yapar, özel hayatına başka insanları sokmaya başlar bunlarla sorun yaşar ve üzülür, çevresiyle sorunlar yaşar arkadaşlık ilişkilerini kurmakta zorlanır, hayatın aslında farklı bir alanda da olabileceğini düşünmeye başlarken..... HOP! üniversite sınavı !
/ Hayatına başka insanları almak, alkol ve sigara denemek, yakın bir çevre edinmek mi ? / şanslıysanız ve küçükken aileniz sizi dışa dönük yetiştirmişseniz böylesinizdir. Peki ya böyle değilseniz ? Bu konuya tekrar döneceğiz.
Üniversite sınavı stresi başlar. Ben de zamanında çok yaşadım bu stresi, mide bulantıları, başarısızlık korkusu, baş dönmeleri, uykusuzluk veya çevre baskısı .... Az mı anlattım acaba ? Aile baskısı, dershaneler, aptal dersler, rakipler, hırs, azim, gözyaşı ......
Ortaokul ve Lisede işler çok karışıktı ya hani, Üniversitede çarşı tamamen karışır, Türkiye'nin "EN İYİ" üniversitelerine de girseniz, aynı sorunu yaşayacaksınız. Size düşünme hakkı verilmeyen, milyon yıl önce bulunmuş felsefeleri ezberleten veya milyonlarca öğrenci tarafından ispatlanmış matematik formülleri, susturulan üniversite gençliği ve korkutulan bir düşünce yapısı...
Mezuniyeet ! ! Kepi fırlattınız ve artık bir eğitimli insansınız diyelim. Hayatta çok şanslıysanız bir mühendis olarak Türkiye'nin önde gelen firmalarından birisine gider ve mülakatta okuduğunuz okulları sıralarsınız. Belki işi alırsınız ve ortalama maaşlar ile Türkiye'de var olmaya devam edersiniz. Ya da Eğitimli bir insansınızdır ve ufkunuz daha açıktır, yurtdışına gider ve orada yine ortalama bir maaş ile çalışmaya devam eder hayatınızı geçindirmeye çalışırsınız. İki koşulda da eğitimli insan sayılıyorsunuz.
Başarıyı parayla doğru orantıya koyarsınız bir de kısa süre sonra, ne kadar para kazanırsam o kadar başarılıyım dersiniz çünkü o kadar iyi eğitim aldım ki o kadar para kazanıyorum bu nedenle o kadar da başarılıyım dersiniz.... Bu yazıyı okurken saçmalama ben asla öyle biri değilim diyenler var eminim... Dersiniz, dersiniz merak etmeyin siz demek istemeseniz bile dedirtirler. Çünkü eğitimli insanlar onlar için iyi okulları bitirmiş nitelikten tamamen yoksun niceliği iyi olanlardır. Ha "Onlar" dediklerim kim ? Çok uzakta arama sen de, ben de öyleyiz... Öyle yetiştirildik.
İlkokul-ortaokul ve lisede şanslıysanız dışa dönüksünüzdür, arkadaş çevreniz vardır dedik, peki ya şanslı değilseniz? yıllarca süre gelen yalnızlık, içe kapanıklık, sessizlik, kendini ifade edememe ve devamında gelen harika(!) eğitim ne kattı size ?
Eğitimli İnsanlar Yetiştirmek İçin Okullara İhtiyacınız YOK !
Eğitim sadece çok şey öğretmek ve bunları sınavda sormak değildir. O okullar yerine, tüm çocukların sosyalleşmesini sağlayın, öğretmenden korkacakları bir sistem yerine arkadaşlarıyla birlikte öğrenebilecekleri, başarıyı birlikte taşıyabilecekleri bir sistem geliştirin. Sanatsız bir nesil yetişti mutlu musunuz ? Tiyatro yapan kimseler dışlanıyor, sinema para camiası oldu, Resim sergileri İstanbul ve Ankara dışında açılmıyor, Müzik artık bir ihracat haline geldi, felsefe sadece ezberlenecek bir ders oldu, müze gezilerinde turistlerin yarısı kadar bile olamıyor, kültür miraslarımıza sprey boya ile "Küfür Etmek İsterdim Ama Boya Bitti" yazıyoruz.
Dijitalden anlamayan, sinemeya gidemeyen, sosyalleşemeyen, toplum önünde konuşamayan, birisine bağımlı kalmadan bir şeyleri öğrenemeyen ancak büyük firmaların üst mevkilerinde çalışan insanlar eğitimli oluyor sırf bir üniversitede lanet okuya okuya okuyup o diplomayı aldı diye ....
Yıkın tabularınızı, farkına varın her şeyin. Okul bir disiplin yuvasıdır, eğitimli insan yetiştirmez, yapmak zorunda olduğunu zannettiği şeyi kolay yapabileceği bir yerdir sadece...
Yıkın tabularınızı, farkına varın her şeyin. Okul bir disiplin yuvasıdır, eğitimli insan yetiştirmez, yapmak zorunda olduğunu zannettiği şeyi kolay yapabileceği bir yerdir sadece...
4.00 ile üniversite mezunu olmuş arkadaşlarım, kendinizi başarılı mı zannediyorsunuz ? Önce sanata olan ilginizi, müzakere yeteneklerinizi, sosyal yapınızı, vizyoner yapınızı, bakış açılarınızı, tartışma eğilimlerinizi, ahlaki değerlerinizi geliştirin... Sonra zaten önünüz çok açık :)