İnternet yıllardır
hayatımızın içinde yer alıyor. İnternete gelene kadar bir çok teknoloji ürünü
hayatımızı epeyce değiştirdi, hem sosyokültürel yapımızı hem sosyoekonomik
yapımızı epeyce farklı noktalara evrimleştirerek yeni toplumlar yarattı.
Geçtiğimiz 10 yılın ise medeniyet seviyelerinin ölçümlerinden birisi teknoloji
okuryazarlığı, ancak günümüze baktığımızda artık işler daha fazla değişime
uğramaya başladı. "Dijital" diye bir kavram yaratmaya başladık, bu
kavram günümüzde tüm geleneksel ve eski tip iş süreçlerinin ve araçlarının
önüne geçti. Artık önce dijital diyor, sonra diğer kavramı kullanıyoruz.
 |
| Dijital Okuryazar |
Her şey dijitale dönmeye
başladı, "Dijital Pazarlama", "Dijital Finans",
"Dijital Alışveriş"... Listeyi daha çok uzatabiliriz ancak dijital
kavramı sadece sektörleri değil, toplum yapısını da etkilemeye başladı. Buzdolabında
elektronik ekranlardan tutun, otomobillerde android ekranlar, bluetooth ve wifi
kulaklıklar... Listeyi benden daha başarılı uzatabileceğinizden eminim.
Anlayacağınız hayatımızın her noktasına işleyen yoğun bir teknoloji ve yoğun
bir dijitallik söz konusu.
Çağımızın adı bile artık
"Dijital ve Görsel Çağ" peki bizler bu çağa ayak uydurmakta ne kadar
başırılıyız ? Sosyal yapımızı geliştiriyor muyuz ? Bu dijital yapıları
hayatımızın içine entegre edebiliyor muyuz ? Faydalanabiliyor muyuz ?
"Dijital
Okuryazarlılık" Nedir ?
Dijital okuryazarlılık
akıllı telefonlar, tabletler, laptoplar veya herhangi bir elektronik cihaz gibi
ağ altyapılı cihazlar aracılığı ile bir bilgiye ulaşma, anlama, üretme, analiz
etme ve paylaşabilme becerilerinin hepsini ifade eder. Ancak Dijital
okuryazarlılık asla bilgisayar kullanmak veya Sosyal medya kullanmak gibi
düşünülmemeli. Bilginin akışının çok yoğun olduğu bu dönemde bilgiyi veya
herhangi bir içeriği kendisi için faydalı olarak kullanabilme, yeterince
anlayabilme ve analiz etme yetisini anlatmaktadır.
Neden Önemli ?
Dijital Okuryazarlılık neden önemli sorusuna gelince. Artık verinin temelini dijital kütüphaneler, dijital sunucular veya dijital kaynaklar oluşturmakta, bu çığ gibi büyüyen bir akım veya büyük bir akımın başlangıcı olabilir, ancak çıktığı günden beri popülerliğini asla yitirmedi. Bunun en büyük sebebi ise hayatı kolaylaştırıyor ve görsel olarak epey tatmin edebiliyor ve de mesafe tanımıyor olmasıdır. Bu nedenle toplum ve iş dünyası tarafında epeyce benimsendi. Çok büyük firmalar ile yaptığım röportajlar ve görüşmelerde en çok önem verdikleri ilk 5 maddenin içerisinde "Dijital Okuryazarlılık" mutlaka yer almakta ve bu maddeye her geçen gün önem veriyorlar. Büyük ölçekli firmalar kendi içlerinde inovasyon veya dijital dönüşüm birimleri kurmaya başladı ve çok ciddi yatırımlar yaparak kendi içlerinde bir şeyler üretip değer yaratabileceklerinin farkında vardı.
Geleceği Nedir ?
Dijital okuryazarlılık benim gözümde teknoloji ve bilgisayar çağının ayak izleri ancak bir başka çağın ise ön aşaması, yani bir geçiş formu, çok daha uzun sürmeden (15 Yıl gibi bir tahminim var.) dijital çağ kendini çok başka bir teknoloji altyapısına bırakıyor olacak ki ben bunun Sanal çağ olacağını öngörüyorum. Ancak bir sonraki çağı yaratanlar veya erken benimseyenler arasında olmanız için tek şansınız var, daha fazla geç olmadan bu çağa ayak uydurmak ve "Dijital Okuryazar" olmak.
Nasıl Dijital Okuryazar
Olurum ?
Nasıl dijital okuryazar olurum sorusunun cevabı çok basit, öncelikle dijitallik seviyenizi belirlemeniz gerekiyor, teknolojiye ne kadar hakimsiniz ve kullanımınız nedir ? Eğer bu soruya cevabınız "iyi" ise, dijitali hayatınıza katmanın tam vakti, artık bir bilgisayar gibi düşünmeye başlamalısınız. İstediğiniz her bilgiye ulaşmak için önceliğiniz Google vb. arama motorları olmalı, içerik üretmeye başlamalı, çevreye faydalı olabilecek her durumu gözetmeli. İnovatif düşünceye sahip olmalısınız. İnovatif düşünceyi öğrenebilmek için, İnvoatif Düşünce Podcast'ini dinleyebilirsiniz. Sorun temelini gözetmeli ve çözümlerinizi teknoloji etrafına dizmelisiniz. Her gün 20 dakika metodu ile yeni şeyler öğrenmeli ve bunu aylık periyotlar halinde değiştirmelisiniz. Teknoloji ve inovasyon blogları okumalı ve haberlere göz atmalısınız. Ayrıca startuplar'ın bir gününü incelemenizi epey tavsiye ederim çünkü esas dijital kaynakları en çok onlar kullanmakta. Sosyal medyayı aktif, e-mail süreçlerini daha verimli, Google gibi arama motorlarını daha sık kullanmalı ve her yeni teknolojiyi kullanmak adına açık olmalı ve hangi noktada fayda yaratabileceği üzerine kısa da olsa kafa yormalısınız.
Türkiyede Dijital
Okuryazarlık Durumu ?
- 2013 yılında yapılan araştırmalara göre arama
motorlarını en fazla kullanana ülkeler Kuzey Avrupa ülkeleri iken Türkiye
%49 ile son sırada yer almaktadır.
- En fazla ekli e posta gönderen ülke sıralamalarında
yine Kuzey Avrupalılar zirvede iken, Türkiye %29 ile yine son sırada yer
almaktadır.
- İnternet üzerinden Skype, Zoom, Google Hangouts gibi
videocall veya audiocall araçları kullanımında Türkiye epey başarısız bir
oran ile son sıralarda.
Bu durumun en büyük sıkıntısını ise özel sektörler ve startuplar çekmektedir. Üretilen ürünün yarattığı değeri daha iyi bir performans ile ortaya çıkması için müşterilerinin dijitale aşina olması ve o ürüne ön yargı ile yaklaşmadan faydasını alması gerekmekte, ne yazık ki ülkemizde gelişemeyen ekonominin temel sebeplerinden birisinin de dijital okuryazarlılığın epey düşük olması.Ülkemizde üretilemeyen teknolojinin tek sebebi olarak gösterdiğim dijital okuryazarlılık eğer biran önce önlemi alınmadan bu seviyelerde seyretmeye devam ederse teknolojilerden çokça geride kalacağız ve sosyokültürel yapımızın evrimleşemeyişinin cezasını çekeceğiz, ve gelişmekte olan ülkeler sıralamasında da gerilere düşeceğiz.Tahmini olarak ülkemizde dijital okuryazar sayısı %24 olarak değerlendiriliyor. Bu sayı Amerikada %76 civarında iken İngilterede %79 ve İzlandada %87 oranlarında. Acilen halkımız dijital okuryazarlılık seminerleri veya eğitimlerine teşvik edilmeli.Sizler geleceğe daha iyi bir Türkiye bırakmak istiyorsanız eğer, üretin, çalışın, dijitale önem verin, çağın gereksinimlerine ayak uydurun ve Unutmayın. Çağı Değiştirin !- 2013 yılında yapılan araştırmalara göre arama
motorlarını en fazla kullanana ülkeler Kuzey Avrupa ülkeleri iken Türkiye
%49 ile son sırada yer almaktadır.
